Hepimiz ülkemizde futbol müsabakalarının tribün boyutunu iyi biliriz.Zaman zaman tartışmalar farklı sularda kulaç atsada hepimizin aşina olduğu bir konu vardır ''Fanatizm''..Ve yine tribün müdavimleri çok iyi bilirler ki;Takım ruhsuz oynuyor ise takımı ateşlemek için tezahüratlar,gösteriler,psikolojik baskının envai çeşidi uygulanır.Tabi bu uygulama tribünlerin tümünü kapsamalıdır ki başarı elde edilebilsin.Oraya geliş amacı futbol müsabakası izlemek,olan bitenden keyif çıkarmak teorisi ile yarım kilo çekirdeği soğukkanlılık ile çitleyen birileri vardır ki bunları ne yönetim sever,ne taraftar.Elbette ki bunların da müsabakayı bağırmadan,sövmeden izleme hakları vardır ama kale arkası veya maraton tribüne oturmuşsan bunun da bir bedeli vardır.O bedelin ne olduğunu iyi bilir tüm futbolseverler.Müsabaka boyunca yerinde oturmamak ve sesi kısılıncaya kadar takımına destek olmak !

Sakın sözlerimden ''tribünler sürekli sövgülerle marş yazılan,kutsal sayılan kavramlar üzerinden rakibi psikolojikmen çöküntüye uğratacak yerler olmalıdır'' sonucu çıkarılmasın realiteden söz ediyorum.

 Şimdi gelelim asıl meseleye: Seçimler de tıpkı futbol müsabakasına benzerler.Siyasal jargon ne kadar bunun bir tercih olduğunu zerk etse de bizlere,altında bitmek tükenmek bilmeyen bir başarı hevesi yatar.Her parti seçimlere futbolcular gibi hazırlanır,idmanlar (mitingler),taktik çalışmalar (pr çalışmaları,tanıtımlar,kampanyalar) ve buna benzer bir sürü olay.Taraftarlar haftalar ve hatta aylar öncesinden hazırlanmaya başlar.Yeni besteledikleri marşlar,tezahüratlar,kareografi gösterileri vs vs.(Fazla uzatmayacağım).16 Nisan bu ülkenin vesayet rejiminin kaba etine sıkı bir tekme atacağımız yegane tarih ve bir hayli yaklaştı.Recep Tayyip ERDOĞAN ve Binali YILDIRIM haricinde süreci yönetebilecek,halka kendini ifade edebilecek,vatandaş ile iç içe olup yeni sistemin avantajlarını,dezavantajlarını anlatabilecek kimseyi görememekten şikayetçiyim efendim şahsınız huzurunda.

Bu kutsal misyonun gönüllü bir neferi olarak AKP il,ilçe,yerel yönetimlerinin gaflet ve tembellik içersinde olduğunu hatta bir kesimin bu sürecin başarısızlık ile sonlanmasını temenni edip,bu uğurda her yolu deneyebilecek kapasiteye sahip kimselerin varlığı haykırıyorum.!

Tek derdi mevki,saltanat olan bu işgüzar asalakları huzurlarınızda başta size,sonra adaletinden sual olunmaz RABBİME şikayet ediyorum.

Bizler : Yağmur,çamur,kar,sıcak,soğuk demeden tribünleri doldurup başarıya tebessüm ve şükr eden TARAFTARLARIZ ve 16 nisan sabahını iple çekiyoruz

Peki sizler neler yapıyorsunuz BEĞİM ?

Bizler kahvehanelerde,dost meclislerinde,sokakta,memleketin en ücra köşelerinde Tek vatan,Tek bayrak,Tek devlet,Tek millet ülküsünü savunup aynı zamanda, kudurmuş köpekler gibi sizlere  saldıran soysuzlarla didişirken,çekişirken..

Sırf eleştiriyi,muhalefeti hakaretle karıştırıp sizlere ağır ithamlarda bulunuyor diye ÖZ ANAMIZA BABAMIZA bile tavır alıyor iken,KARDEŞİMİZ ile küsüyor iken SİZ NELER YAPIYORSUNUZ ?

Bulunduğumuz her ortamda bıkmadan,usanmadan sizleri savunup kafası karışık bireylere olan bitenleri anlatırken,sizleri hiç tanışma fırsatımız olmamasına rağmen can-ı gönülden severken Sizden ne haber ?

Bizlere her fırsatta cahil,koyun vb gibi türlü aşşağılamaları layık gören dostlarınızla,ticari ortaklarınızla aranız nasıl ?

Elbette ki kafasını gözünü yarın demiyoruz ama sırf dostuna yaranmak için kısık sesle ''evet ya bu konuda yanlış yapıyoruz,tasvip etmiyorum UZUN ADAM'ı'' vari söylemleriniz kulaklarımızı tırmalamıyormu sanıyorsunuz ?

Riyakarlıktan çıktı artık eylemleriniz ve söylemleriniz arasındaki uçurum !

Ahali ikinci kurtuluş mücadelesi diyor ya 16 nisan için ! Kesinlikle katılmıyorum.! Bu Türk İslam coğrafyasının 1.kurtuluş mücadelesidir.

Titreyin ve kendinize gelin Hanımlar vede Beyler !

Yapılması gerekenleri sizlere liste halinde göndermeme gerek yok,yol haritanız mevcut.Yeni sistem sizlerden makamınızı alır korkusundasınız ve biz bunun görebilmekteyiz.Korkunuz bir sonraki dönemde ne olacağınız değil,bir sonraki hayatta ne olacağınız olmalıdır..

Allahın ve Milletin takdiri herşeyden ötedir..

Selam ve Dua ile..Rabbim cümlemizin yardımcısı olsun..

Not:En sevdiğim tezahürat ''Ayağı kalkmayan defolsun gitsin,burası tiyatro sinema değil''